Under category | SEVGİLİ İLE BİR GÜN | |||
Creation date | 2013-09-14 19:54:46 | |||
Hits | 1892 | |||
Share Compaign |
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yemek konusunda olanı reddetmez, olmayanı istemezdi. Önüne helâl olan hangi yemek getirilirse yerdi. Fakat nefsinin çekmediği bir şey olursa, onu haram kılmaksızın terk ederdi. Hiçbir yemeği ayıplamazdı. Hoşlanırsa yerdi, hoşlanmazsa bırakır, yemezdi.[1] Önüne yemeği getiren kimsenin gönlünü hoş etmek için yediği yemeği överdi.[2] Bulabildiği zaman yer, bulamadığında ise sabrederdi. Hatta açlıktan karnına taş bile bağlamıştı.Açlıktan bütün gün kıvranıp karnını doyuracak kötü hurma bile bulamadığı olurdu.[3] Evlerinde aylarca yemek pişirmek için ateş yanmadığı görülürdü.[4]
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- evine girdiği zaman:
"Yanınızda yiyecek bir şey var mı?" diye sorar, hayır denilirse:
"O halde ben orucum" derdi.[5] Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutardı.[6] Hicrî her aydan üç gün oruç tutardı.[7] Yemeğinin başında besmele çeker, sonunda hamd eder ve şöyle derdi:
(( اَلْحَمْدُ ِللهِ حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُباَرَكاً فِيهِ غَيْرَ مَكْفِيٍّ وَلاَ مُوَدَّعٍ، وَلاَ مُسْتَغْنىً عَنْهُ رَبَّناَ.))
"Riyâdan uzak ve bereketi kesilmeyen çok, sonsuz ve terk olunmayan, kendisinden müstağni olunmayarak yapılan hamd, Rabbimiz Allah’adır."[8]
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle derdi:
"Kim, yemeği yer de:
(( اَلْحَمْدُ لِلهِ الَّذِي أَطْعَمَنيِ هَذاَ وَ رَزَقَنِيهِ مِنْ غَيْرِ حَوْلٍ مِنيِّ وَ لاَ قُوَّةٍ.))
"Benden hiçbir hareket ve kuvvet harcamaksızın bana bu yemeği yediren ve beni onunla rızıklandıran Allah’a hamd olsun."
Derse geçmiş günahları bağışlanır."[9]
Üç parmağı ile yer ve bitirdiği zaman parmaklarını silmeden önce yalardı.[10] Sağ elle yenmesini emreder, şeytanın sol eliyle yediğini ve içtiğini söylerdi.[11] Bir şeye yaslanarak yemek yemezdi.[12] Çoğunlukla yemeğini yere koyar,ayakta su içmeyi yasaklardı.[13] Genellikle oturarak su içerdi.[14] Bir şey içtiği zaman kabın dışından üç defa nefes alırdı ve şöyle derdi: [15]
"Bu, susuzluğu daha iyi giderici, daha sağlıklı ve kolayca yudumlamaya daha elverişlidir"
Kendisine yedirene veya içirene şöyle duâ ederdi:
(( اَللَّهُمَّ أَطْعِمْ مَنْ أَطْعَمَنيِ وَاسْقِ مَنْ سَقاَنِي.))
"Allahım! Bana yemek yedirene sen de yedir, bana su içirene sen de içir."[16]
Kendisini misafir edene şöyle duâ ederdi:
(( اَللَّهُمَّ باَرِكْ لَهُمْ فِيماَ رَزَقْتَهُمْ، وَاغْفِرْ لَهُمْ، وَارْحَمْهُمْ.))
"Allahım! Onlara rızık olarak verdiklerine bereket ver, onları bağışla ve onlara merhamet et."[17]