عربي English עברית Deutsch Italiano 中文 Español Français Русский Indonesia Português Nederlands हिन्दी 日本の
Knowing Allah
  
  

   



Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-namaz kılmak istediğinde, farzda olsun nafile de olsun Kâbe'ye yönelirdi.[1] Ayrıca bunu emrederdi. “Namazını tam kılamayan zata” şöyle demişti:

“Namaz kılacağın zaman güzelce (azalarını iyice suyla yıkayarak) abdest al, sonra kıbleye yönel ve tekbir al”

“Sefere çıktığı zaman da nafileleri bineği üzerinde kılardı. Vitiri de öyle kılardı. Binek doğuya-batıya, nereye yönelirse yönelsin o yöne doğru kılardı...”[2]

Bu hususta da Allah Teâlâ'nın şu sözü nazil olmuştur:

Her nereye yönelirseniz Allah'ın yüzü oradadır.”[3]

“Bazen de devesi üzerinde nafile kılmak istediğinde         -bineğiyle- kıbleye yönelir ve tekbir alırdı. Sonra bineği nereye yönelirse yönelsin namazına devam ederdi.”[4]

“Bineği üzerinde rükû ve secdeleri başıyla ima ederek yapıyordu. Secdeyi rükûya göre daha aşağı yapıyordu.”[5]

“Farz kılmak istediğinde de iner ve kıbleye yönelirdi.”[6]

Şiddetli korku esnasındaki namazında ise, ümmetine “ayakta durarak ve binekler üstünde, kıbleye yönelerek veya yönelmeden” kılmanın sünnet olduğunu bildirmiştir.[7]

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-buyuruyor ki:

“Ordular birbirine girdiğinde, sadece tekbir ve başla işaret vardır.”[8] Ayrıca şöyle buyuruyordu:

“Doğu ile batı arası kıbledir.”[9]

Cabir -Allah ondan râzı olsun- diyor ki: “Bir yolculukta veya bir seriyede Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile beraberdik. Hava bulutlandı. Bu yüzden içtihad ettik ve kıble hakkında ihtilafa düştük. Herbirimiz bir yöne doğru dönerek, namazı kıldık. Sonra yönümüzü belirlemek üzere önümüze çizgiler çizdik. Sabah olduğunda baktık ki, kıbleden başka yöne doğru namaz kılmışız. Bunu Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e anlattık. Bize namazımızı tekrar kılmamızı emretmedi ve şöyle dedi: “Namazınız sahihtir.”[10]

(Ey Muhammed!) Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, sevdiğin kıbleye mutlaka çevireceğiz. Hemen yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir.”[11]

âyeti inmeden önce -Kâbe’yi önüne alarak- Mescid-i Aksa'ya doğru namaz kılardı. Bu âyet inince Kâbe'ye yöneldi. İnsanlar Kuba Mescidi’nde sabah namazını kılarken, biri gelip şöyle dedi:

“Bu gece Rasûlullah'a Kur'an indirildi ve ona Kâbe'ye yönelmesi emredildi. Hadi siz de Kâbe’ye yönelin.”

Yüzleri Şam'a dönüktü, bunun üzerine (Kâbe’ye) döndüler. İmamları da döndü.[12]

 



[1]        Bunun mütevatir olduğu kesindir. Bu yüzden tahric etmeye gerek yok, ayrıca buna delalet eden rivayetler ileri de gelecektir.

[2]        Buhari, Müslim ve Serrac rivayet etmişlerdir. Birinci hadis "İrvâ"da (289) tahric edilmiştir.

[3]        Bakara 114. Müslim rivayet etmiştir. Tirmizi de tashih etmiştir.

[4]        Ebu Davud, İbn Hibban es-Sikat 1/12, Ziya el-Muhtâra'da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. İbnû's-Seken ve İbn'ul-Mulakkin de "Hulasat'ûl-bedr'il-mûnir 1/22'de tashih etmişlerdir. Onlardan önce Abdulhak el-İşbili Ahkam'ında (no: 1394 tahkiki bana aittir) tashih etmiştir. İbn Hani'nin 'Mesail'de naklettiğine göre İmam Ahmed de aynısını söylemiştir. (1/67)

[5]        Ahmed ve Tirmizi rivayet etmiş ve tashih etmiştir.

[6]        Buhari, Ahmed

[7]        Buhari, Müslim, ayrıca bkz. el-İrvâ (588)

[8]        Beyhaki, Buhari, Müslim'in senediyle rivayet etmiştir.

[9]        Tirmizi ve Hakim rivayet etmişler ve sahih olduğunu belirtmişlerdir. Hadisi "İrva'ul-ğalil fi tahrici Ahadisi Menar'is-Sebil (292)'de tahric ettim. Kitap basılmış durumda.

[10]       Darekutni, Hakim, Beyhaki. Tirmizi'de ve İbni Mace'de hadisin şahidi vardır. Başka bir şahit de Taberani'de var. Bkz. el-İrva' 296

[11]       Bakara 144

[12]       Buhari, Müslim, Serrac, Taberani (3/108/2) İbn Sa'd (1/243) Bkz. el-İrvâ' 290




                      Previous article                       Next article




Bookmark and Share


أضف تعليق