عربي English עברית Deutsch Italiano 中文 Español Français Русский Indonesia Português Nederlands हिन्दी 日本の
Knowing Allah
  
  

   



Bu konuda kapsamlı bir kitaba vakıf olamadığım için, ibadetlerinde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-lerinin yoluna tâbi olma kaygısını taşıyan müslüman kardeşlerime, tekbirden selama kadar Rasûlullah’ın namazıyla alâkalı her şeyi kapsayan bir kitap yazmayı üzerime vacip telakki ettim. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i sadıkâne bir şekilde sevip, bu kitaba vakıf olana, Onun: “Ben nasıl namaz kılıyorsam, siz de öyle kılın.” hadisindeki emrini yerine getirmeyi kolaylaştırmak amacını da taşıyorum. Bu amaçla işe koyuldum ve konumla alâkalı olan hadisleri muhtelif hadis kitaplarından araştırmaya başladım. Neticede elinizdeki bu kitap meydana geldi. Kitabıma hadislerden sadece senedi, hadis usûl ve kaidelerinin gerektirdiği şekilde sabit olanı almayı kendime bir şart olarak koydum. Zayıf ve meçhul ravilerin ferden rivâyetlerini de hiç göz önüne almadım. İster zikirleriyle, ister şekilleriyle veya faziletleriyle alâkalı olsun. Çünkü ben inanıyorum ki sabit olan hadisler,[1] zayıflara ihtiyaç bırakmayacak kadar çoktur. Çünkü zayıf hadis -ihtilafsız- sadece zan ifade eder. Zan da mercuhtur (delil bakımından zayıftır).

Allah Teâlâ'nın da buyurduğu gibi: “Hak namına hiçbir şey ifade etmez.”[2]

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-de buyuruyor ki:

“Zandan elinizden geldiğince kaçının. Çünkü zan sözün en yalan olanıdır.”[3]

Allah Teâlâ zanna dayanarak ibadet etmemizi istememiştir. Bilakis Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-bizi zandan nehyederek şöyle buyurmuştur:

“Benim dilimden konuşurken dikkatli olun. İyi bildikleriniz müstesna.”[4]

Zayıf hadisi rivâyet etmeyi nehyediyorsa, onunla amel etmeyi nehyetmesi daha evladır.

Bu böyle. (Şunu belirteyim ki,) kitabımı alt ve üst olmak üzere iki bölümden oluşturdum. Üst bölümde hadislerin metinlerini veya onlardan gerekli olan cümleleri alıp, layık oldukları yerlere koydum. Kitabın başından sonuna kadar birbiriyle uyumlu olması için de bazılarını birarada verdim. Hadisi sünnet kitaplarındaki lafız ve şekliyle muhafaza edip, aktarmaya da gayret ettim. Bir hadisin birden fazla lafzı olabilir. Böyle yerlerde diğer hadislere uyması için veya başka sebeplerle bazı lafızları diğerlerine tercih ettim. Bazan başka lafızları da eklediğim oldu. Buna da, “bir lafızda da böyle” veya “ bir rivâyette de böyle” ifadeleriyle dikkat çektim. Hadisleri rivâyet eden sahâbîleri -çok az yer hariç- zikretmedim. Araştırılmasını ve müracaatı kolaylaştırmak için de ayrıca hadisi rivâyet eden hadis imamlarını belirtmedim.

Alt bölüm ise, üst bölümün şerhi mahiyetindedir. Burada, birinci bölümde varid olan hadisleri tahric ettim. Hadisin bütün lafızlarını belirttim, sened ve şahidleri ile ilgili tadil-tecrih ve tashih-tad'if açısından hadis ilimleri ve kaideleri gereğince yorumlarda bulundum. Çoğu zaman da bazı tariklerinde diğerlerinde olmayan lafızlar bulunabilmektedir. Bunları da aslına uyumlu olması halinde birinci bölüme ekledim. Buna da köşeli [  ] parantezle işaret ettim. Fakat hadisin aslını ferden rivâyet edenleri belirtmedim. Tabii ki bunları hadisin rivâyeti tek bir sahâbîden gelmiş ise yaptım, değilse hadisi özel bir bölüm altında aldım. Nitekim “İstiftah Duaları” ve başka bölümlerde bunu göreceksiniz. Böyle bir şey çok nadir bulunan, çok güzel bir şeydir, bunu her kitapta bulamazsınız. Nimetleriyle salih amelleri tamamlayan Allah'a hamdolsun.

Ardından, bu bölümde, rivâyet ettiğimiz hadis hakkında âlimlerin görüşlerini, her birinin delilini ve tartışmasını, leh ve aleyhindeki sözlerini zikrettim. Sonrasında, metin kısmında, verdiğimiz hak görüşü ortaya çıkardım. Bazen de sünnette delil olmayan, bilakis içtihad konularından olan bazı meseleleri de zikrettim. Bunlar kitabımızın konusu dahilinde değildir.

Kitabı iki bölümüyle birlikte -zorunlu birtakım sebeplerden dolayı- basmak nasib olmayınca birinci bölümü müstakilen basmayı uygun gördük. Adını da: “Tekbir'den selâma kadar -sanki görüyormuşcasına- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in namaz kılma şekli” koydum.

Allah Teâlâ'dan bunu rızasına halis kılmasını ve mü’min kardeşlerime faydalı olmasını niyaz ediyorum. Allah işiten ve duaları kabul edendir.

 



[1]        Sabit hadis muhaddislere göre sahih ve haseni iki kısmı: -sahih li zâtihi- sahih li gayrihi, hasen lizatihi, hasen li gayrihi ile beraber içine alır.

[2]        Necm 28

[3]        Buhari, Müslim. Hadis Gayetu'l-Meram Tahricu'l-Helal ve'l-Haram" kitabımda da tahric edilmiştir. no: 412

[4]        Sahihtir. Ahmed ve İbn Ebi Şeybe rivayet etmiştir. Şeyh Muhammed Said el-Halebi "Müselselat"ında Buhari'ye nispet etmiş ama yanlış yapmıştır.

Daha sonraları hadisin zayıf olduğunu tespit ettim. Önceden Münavi'nin İbn Ebi Şeybe'nin senedini tashih etmesine tabi olmuştum. Sonra inceleme imkanı buldum, baktım ki çok açık zayıf. Çünkü Tirmizi ve diğerlerinin senedlerinin aynısıymış. "Silsiletu'l-Ahadisi'd-Daifa" adlı kitabıma (1783) bakabilirsiniz. Rasulullah (s.a.v)’in şu buyruğu onun yerini tutabilir:

"Kim benden yalan gibi görünen bir söz anlatırsa o da yalancılardan biridir." Müslim rivayet etmiştir. bkz. Silsiletu'l-Ahadisi'd-Daifa'nın mukaddimesi: Rasulullahın şu buyruğu da ona hiçbir ihtiyaç bırakmaz:

"Benden çok hadis aktarmaktan uzak durun, benim dilimden konuşan sadece hakk ve sıdk olanı konuşsun. Kim benim söylemediğimi söylemişim gibi benden aktarırsa ateşteki yerine hazırlansın. İbn Ebi Şeybe (8/760) Ahmed ve başkaları rivayet etmiştir. "Sahiha" silsilesinde (1753) mevcuttur.




                      Previous article                       Next article




Bookmark and Share


أضف تعليق